Size anlatacağım hikâye, başımdan geçen ilk macera değil ama bildiğim her şeyi değiştiren bir macera, hatta daha da ileri gidebilirim, tüm hayatımı değiştiren bir macera. Ve sizin duyacağınız en ilginç hikâye olacağına da eminim. Üzerinden çok uzun zaman geçmediği için her şeyi net olarak hatırlıyorum. Bu yüzden eksiksiz bir anlatım olacağı konusunda sizi temin ederim. Anlatım demişken, öyle çok şey ummayın; ben bir hikâyeci değilim, işime gelmedikçe güzel konuşmayla da işim olmaz.
Ben adım Vox, duymuşsunuzdur. Yine
de hoşuma gittiği için söyleyeyim; ben, gelmiş geçmiş bilinen en iyi hırsız ve
kumarbazım. Anlatacağım öykü, bir ‘bulma’ öyküsü. Herkes doğar, yaşar ve ölür
ama yaşama amacını bulmak nadir kişilere nasip olur. Ben, size benimkini
anlatayım. Belki, sonra işim olmazsa sizinkini de dinlerim. Ama söz vermiyorum
çünkü takdir edersiniz ki, ben yoğun bir adamım.
Her şey, karanlık bir han odasında
başladı. Üçüncü sınıf han saklanmak için seçtiğim ucuz ve basit bir yerdi. Onca
çeşit insan içinde tanınmamayı umut ederek keyfime bakıyordum. Sıcak bir gündü
ve o bunaltıcı gecede, o karanlık odaya neden gittiğimi bile hatırlamıyorum. Odadaki
üç kişiden bahsetmeden öyküye başlayamayacağım çünkü beni ilk ikna edenler
onlardı.
Vox Vox Vox
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder